top of page
Search

GURBETÇİLERİN YAŞADIĞI PSİKOLOJİK ZORLUKLAR

  • Writer: Kemal Silim
    Kemal Silim
  • Jun 21, 2022
  • 3 min read

2012 yılında bir araştırma yayınlanmış. Araştırma Berlin'deki Türkler, Berlin'deki Almanlar ve İstanbul'daki Türkler üzerine yürütülmüş. Araştırmacılar kişilere psikolojik sorunlarını nasıl ifade ettiklerini sormuşlar ve tüm soruları kategorize etmişler.


Berlin'de yaşayan 70 Alman yine Berlin'de yaşayan 66 Türk ve İstanbul'da yaşayan 79 Türk üzerine yürütülen araştırma bize çok farklı sonuçlar gösteriyor. Tüm bu kişilere "Psikolojik problem sizce nedir?" diye sorulduğunda Almanların %51'i depresyon, %24'ü kaygı ve korku, %16'sı şizofreni olarak tanımlıyor. İstanbul'daki Türklerin %14'ü normal olmayan davranış, yine %14'ü can sıkıntısı ve %10'u üzgünlük ve mutsuzluk olarak tanımlıyor. Berlin'deki Türklerin ise %30'u depresyon, %18'i üzgünlük ve mutsuzluk, %15'i kaygı ve korku, %14'ü ise şizofreni psikolojik bir problemdir yanıtını veriyor.


"Psikolojik problemlerin olması ne anlama gelir?" diye sorulduğunda, Almanların %44'ü kısıtlanmış bir yaşam, %27'si dışlanma ve %21'i dış dünyadan soyutlanma yanıtını veriyorlar. İstanbul'daki Türklerin ise %10'u üzgün ve mutsuz olmak, %10'u diğer hastalıklar gibi bir hastalığın olması, %8'i ise kötü bir şey olarak tanımlıyorlar. Berlin'deki Türklerin ise %27'si dış dünyadan soyutlanma, %17'si dışlanma ve %15'i aile ya da partner ile problem anlamına gelir diye yanıtlıyor.


"Psikolojik problemlere neden olan şey nedir?" diye sorulduğunda işler değişmeye başlıyor. Almanlar, çocukluk ve yetiştirme, travmalar, genetik, çeşitli tecrübeler diye yanıt verirken; İstanbul'daki Türkler genetik, stres, yoksulluk ve çevresel faktörlerin psikolojik problemlere neden olduğunu belirtiyor. Psikolojik problere neden olan faktörleri Berlin'deki Türkler ise aile sorunları, baskı, partner ile sorun, çocukluk ve yetiştirme olarak tanımlıyor.


"Bir arkadaşınız psikolojik problemler içerisinde olsa arkadaşınıza ne tavsiye verirdiniz ve arkadaşınıza kim yardımcı olabilir?" sorusuna Almanların %30'u güvenilir birisi ile sohbetin, %37'si psikoloğun, %24'ü psikoterapistin arkadaşlarına yardımcı olabileceğini düşünüyor. İstanbul'daki Türklerin %35'i psikoloğun, %33'ü psikiyatristin, %22'si ise doktorun arkadaşlarına yardımcı olabileceğini belirtiyor. Berlin'deki Türklerin ise %35'i doktorun, %33'ü psikoloğun, %24'ü güvenilir birisi ile sohbetin psikolojik problem yaşayan arkadaşlarına yardımcı olabileceğini düşünüyor.


Araştırmada ayrıca şu sonuca da varılıyor: Berlin'deki üniversite mezunu Türklerin %43'ü baskıyı, %29'u çocukluk ve yetiştirmeyi, %25'i çevresel sorunları psikolojik sorunların nedenleri arasında görürken, üniversite mezunu olmayan Berlin'deki Türkler'in %49'u aileiçi sorunları, %22'si partnerleri ile sorunları, %18'i ise stresi psikolojik sorunların nedenleri arasında gösteriyor.


Bu araştırma neden önemli? Bu kadar rakamla ne demek isteniyor? Aslında özetle şunu demek istiyor, İstanbul'daki Türklerin en çok yakındığı sorunlar stres, maddi kaygılar, yoksulluk gibi kavramlar. Bundan dolayı mutsuz ve üzgün hissediyorlar ve sorunların çözümünü ruh sağlığı çalışanlarında görüyorlar. Çözümü bilimde aramak çok olumlu bir durum. Diğer yandan Berlin'deki Almanlar ve Türkler arasında bir ayrım gözlemliyoruz. Berlin'deki Türkler genellikle ilişkilerden yakınmakta. Eş, dost, akraba, aile ile kurdukları ilişkilerin olumsuz olması Gurbetçileri dışlanmış, soyutlanmış, tek başına bırakılmış gibi hissettiriyor. Bunun yanında üzerlerinde toplumsal bir baskı da hissediyorlar. Ve bu baskıyı üniversite mezunu olsun olmasın hemen her Gurbetçi üzerinde hissediyor. Almanlarda ise baskı neredeyse yok. Belli ki yalnızlıktan yana dertleri var. Gurbetçilerin ise tam tersi! Bu kültürel fark, Gurbetçilerin yaşadıkları sorunların oluşmasına ve çözülmemesine neden olabilmekte. Dışarıda özgür evde baskı altında olmak, dedikodudan kaçınmak, laf söz çıkar korkusu ile istediği gibi davranamamak bir Almanın kolay kolay yaşayacağı bir sorun değil gibi duruyor. El alem hapishanesi belli ki Berlin'deki Türklerin dört tarafını sarmış ve bu hapishaneden çıkış için Berlin'deki 3 Türk'ten 1'i psikolog desteğini öneriyor. Ancak kendi kültürlerinden olan psikolog bulmanın zorluğu belli ki karşılarına çıkıyor çünkü her 4 Gurbetçi'den 1'i güvenilir biri ile sohbet etmesini öneriyor. Diğer yandan bu çok doğal çünkü insanlar anlaşılmak isterler. Kültür burada öne çıkan bir faktör. İnsan kendi kültüründen olan birisi ile daha rahat iletişim kurup, daha kolay içini dökebilir. Görümce, yenge, elti ile ilgili sorunları Alman bir uzman çok da anlamlı bulmayabilir ve bu çok doğal. Yaşanan aile baskısını Alman bir uzman anlamayabilir. Bu da çok doğal. Çünkü kültür, düşüncemizi şekillendirir.


Anlaşılacağını bilmenin verdiği huzur kolay bulunabilen bir şey değildir.


Kaynak: Vardar, A., Kluge, U., & Penka, S. (2012). How to express mental health problems: Turkish immigrants in Berlin compared to native Germans in Berlin and Turks in Istanbul. European Psychiatry, 27(S2), S50-S55.



 
 
 

Comments


Kemal C.  Silim

Klinik Psikolog & Psikoterapist

Çocuk- Ergen- Yetişkin

+90 543 101 76 07

  • Instagram
  • LinkedIn

©2022 by kemalsilim.com

bottom of page